10 Haziran 2018 Pazar

Kuytu sokak

Yağmurun sesini duyuyorum. Pencerem ıslak. Zihnim kadar dağınık masamın görüntüsü cama yansımış...
Bu densiz sokaklar beni neden çağırıyor? Islanınca zihnimin bulanıklığı geçecek mi? Yoksa kaybolunca mı bulabileceğim kendimi?
Ayaklarım üşüyor. Olsun, yaşadığımı hissediyorum. Kadınımın hayaliyle ısınıyorum. Çırılçıplak, yanıbaşımda uzanıyor. Üzerinde sadece benim arzularım var. Hayal bu ya, tutkularımla sarıyorum bedenini. Nasıl da tatlı ürperiyor, nasıl da narin. Teni avuçlarımı yakıyor, güzelliği canımı... Yine de alamıyorum kendimi onu sevmekten. Duramıyorum...
Tanrım, bu nasıl bir açlık? Beni böyle yaratmak senin suçun! Günahıma da sen katlanacaksın! Durmayacağım! En mahrem yerlerinin tadına bakacağım! Kucağımda rüzgar gibi kıvranan belini seyredeceğim! Tenime vuran nefesi yüreğimi kavuracak, ben daha sıkı sarılacağım! Ve sonunda yok oluyormuşçasına kasılarak en kuytularında kaybolacağım! Mahvolacağım...

8 Ekim 2017 Pazar

Sevmeyi düşünüyorum

Sevmeyi düşünüyorum.
Bir sevgili hatırlıyorum. Belki de sevgisizdi, bilemiyorum.
Bir gün mutlu, iki gün darmadağın.
Hatırlayamıyorum.
Bir sevgili hatırlıyorum. Eski bir hırkası vardı. Sivri bir burnu. En güzel o severdi. Çook uzaklardan. Uzun uzun yolları vardı. Pabucunun içine şehirler kaçardı.
Ben beceremezdim. Yollardan, şehirlerden kaçardım.
Bir sevgili hatırlıyorum. Derdi arttıkça kahkahası da büyürdü. Çocuktu. Anneydi. Kadındı. Ezildim ve kestirip attı.
Birini hatırlayacak oluyorum, bir sigara yakıp unutuyorum.
Hayallerimi hatırlıyorum. Önce üşüyor, sonra gülümsüyorum.
Gecelerimi hatırlıyorum. Yaşlı tavanın kaz ayakları, perdenin zarif donukluğu, yatağın kamburunun gıcırtısı. Uyanıyorum.
Hatalarımı hatırlıyorum. Utanıyorum.
Sevmeyi düşünüyorum.
Sevdim sanmayı, çaresiz takıntıları, yaramaz tutkuları...
Sevdiğimi sanıyorum. Sıcacık dokunan ellerin, şefkatle saran kolların, ağlayarak öpen dudakların gerçekliğini hatırlıyorum.
Biliyorum.
İstiyorum.

Yağmurlu bir günde gittin sevgilim

Yağmurlu bir günde gittin sevgilim
Bak donum kurumadı hala
Cehennemin dibine vardın mı sevgilim?
Zaturre oldum iyileşemedim hala

Gökten düşen acılara siper ettiğin
Şemsiyeni burda unutmuşsun
Sadece seven o deli adama
Mal mal bakıp sırıtmışsın

Benim başım işimden şaşkın
Üçüm beşimden taşkın
Bi daha nerden bulayım senin gibi üzeni
Gönlümü murdar etmişken aşkın

Uzaklar yakınlar ne farkeder
Ruhun yakın olmadıktan sonra
Kaderim olmuş kadir bilen keder
Saat üçte görülmüş mesajım bu öğleden sonra

Sercan'a sormuşlar yarin ile hoş musun
Demiş bunlar ne kadar salak salak sorular
Aman sakın gönül pınarları coşmasın
Gözyaşlarının akıbeti lağım geçen borular

(Ben eğlendim)